9 Temmuz 2015 Perşembe

Sonuç : Hep Aynı Tükenişler

'Bende burdayım!' demenin farklı yolları vardır. Yaşarken attığın sessiz çığlıkları insanlara iletmek için kimisi şiddet kullanır, kimisi yazar, kimisi çizer, kimisi şarkı sözlerine döker hislerini, kimisi dans eder. Şu zamana kadar 'Ben burdayım!' demek için hep yazdım. Yazılarla büyüdüm, satırlarla olgunlaştım.
Kimi kendini anlatmak, kimi de gizlemek için yazar. Hep kendimi anlatmak için yazdım. Aşklarımı, yorgunluklarımı, özlediklerimi hatta en büyük korkularımı.. Yazıları yazarken öyle dürüst oluyorum ki sonradan okuduğumda 'böyle mi düşünüyorum sahi?' diyorum kendi kendime. Hep anlatmak için yazdım ama üzgünüm bugün kendimi gizlemek için yazıyorum. Çünkü ilk kez yapmam gereken bir seçim var ve ben bunun getirdiği sorumluluktan korkuyorum. Hayalperest oluşum hep daha fazlasını istememe neden olduğundan o içimde kalan son umut kırıntılarınıda sonuç sayfasına baktığımda kaybettim. Çok güzel üniversitelere gidebilirim. İstanbul, Ankara, İzmir hepsinde dört senelik bir öğrencilik hayatım olabilir. Ama istemiyorum. Hep aynı hayali büyüttüm ben içimde, her gece rüyalarla buluştuğumda hep aynı hayat düzenini oturttum.
Tek bir okulda binlerce hayal yaşattım.Bulutların üstündeki bir avuç hayale ulaşayım derken şimdi gittikçe dibe battığımı hissediyorum. Yıldızlara ulaşmaktı oysa dileğim. Ege üniversitesi parmaklarımın ucunda, garip ama Gazi üniversitesinde bile istediğim bölümü okuma şansı yakalamışım. Selçuk üniversitesine elimi kolumu sallayarak girebilirim ama bir sene daha hazırlanmak için kendimi ikna etmeye çalışıyorum.
Saçmalık ama galiba nedenini biliyorum. Perde arkasında gösteriye dakikalar varken gözlerimi kapattığımda bile güvenli hissetmek için sığındığım hayallerimin anahtarıydı üniversite. Ve ben o hayallerde bencilce tek okula sarılmışım. Sığınabileceğim tüm hayallerimi kaybetmişim, yalnızlığa gömülmüşüm gibi hissettim. İmkansıza bile inanırsın orası senin hayal dünyan ya hani. Galiba gerçeklerle yüzleşmeye hazır değilmişim.Şimdi dört yıl boyunca hayallerimde buluştuğum hayatım tercihlerimin ilk sırasında şansa kaldı. Yeni hayaller içinse üzgünüm ama vaktim yok.
Garip tanıdık bir hayal kırıklığı. Bir anlık mantıklı gelen bir tercihin dört sene beni Torbalı'ya hapsetmiş olmasından sanırım.
O kağıdı teslim ettiğim andan itibaren her şey değişicek. Eski hayatıma dair ne varsa, vazgeçmek zorundayım. Çünkü geçmiş zaman hep hayal kırıklıklarımı hatırlatıyor.
Vedalardan hiç hoşlanmam. Hiç beceremedim doğru düzgün veda etmeyi. Bir kitaba, bir filme, bir anıya, bir aşka, bir dostluğa. Ne zaman veda etmem gerekse, ne zaman onu bitirmem gerekse hep kaçtım ben. Sanırsam bu kadar ağır ilerlememin tek sebebi vedalaşamadıklarımı yanımda taşımaya çalışmam. Yeni şeylere yer yok hayatımda. Eskilerden kurtulmadan 'yeni'ye yer yok. Bugün vedalaşmam gereken birçok 
şey olduğunu farkettim. Ve yeni bir hayata başlamak istiyosam hepsini geride bırakmam gerekicek.

Ve bırakıyorum. Geçmişe bağlı yaşamanın bedelleri var ve onları ödeyecek kadar güçlü değilim. Önümde güzel bir hayat var. Her ne olursa olsun şartlar neyi gerektirirse gerektirsin daima gülümseyeceğim. Bu karar, bu seçim bana ait. Galiba sorumluluğunu üstlenecek kadar büyümüşüm.
Elbette korkuyorum, hemde ne korkmak! Ama korktuğumu asla belli etmeyeceğim. Adım söylendiğinde, daima bir adım öne çıkacağım. Tökezlersemde yeniden ayağa kalkabileceğime inancım tam.
Uçsuz bucaksız hayaller,
Sonuç : Hep aynı tükenişler.
Vazgeçmenin Haziranından, güçlenmenin Temmuzuna geçtim.
Ve kendime söz veriyorum, bu blog birdaha hiçbir yazının başlığında 'tükenmek' kelimesini barındırmayacak.
Hoşgeldin yeni hayatım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder