5 Şubat 2015 Perşembe

TAM BEŞ YIL OLDU

İnsan sürekli yazınca kendini gözlemleme ve hayatta ne kadar ilerleme kaydettiğini görme fırsatı yakalıyormuş.
Eski günlüğümü açıp okuduğum zaman hissettiklerimi bir kaç cümleye sığdırmam mümkün değil. Herkesi geride bırakıp bir deftere sığınışımı, hatta 'eski sevgililer' adı altında bir grup ismi yorumlayışımı..
Her şeyi yazmışım.
Ne hissettiysem edebiyatın o narin süzgecinden geçirmeden, içimden geldiği gibi satırlara dökmüşüm. Öyle ki hayatıma dokunan herkes hakkında en az bir cümle var.
Günlük kavramını biraz zorlamışım ilk zamanlarda, kim günde dört kez günlük yazar ki ?

Tarih tarih, hatta saat saat hissettiklerimi dökmüşüm.
İlk günlüğümü tamamladığımda öyle üzülmüştüm ki gözümde iki damla yaş aktığını hatırlıyorum. Bir sonraki günlüğüme başladığımda yeni bir insandım sanki. Büyümüş, olgunlaşmış bambaşka bir insan. Sürekli yazan, kendini satırlarda saklayan biriyseniz bu hisler çok tanıdık gelecektir size. Her yazıda biraz daha büyüdüğünüzü hisseder, her okuyuşunuzda bambaşka bir pencere açarsınız dünyanıza.
Yeni günlüğüme başlayınca, daha ilk satırlarımda 'edebi bir anı defteri niteliği taşımalı' demişim. 17 yaşındaydım. Daha o yaştaki bir insan neden sıkı sıkı tutunur ki edebiyata?
Bunun cevabını uzunca düşündüm. Edebiyat benim sığındığım limanımmış. Sakınıp sakladığım, kendimle bile paylaşmadığım her şeyi satırlara gizlemişim meğer.

Elime kalemi alıp saatlerce yazı yazdığımı bilirim. Ortaya çıkan bütünü ele aldığım zaman ben bile şaşırıyorum bazen. 'Sahi, bu cümleleri ben mi kurdum?' diyorum içimden.
Başta ailem olmak üzere etrafımdaki herkesten olumlu dönüt aldım her yazımın ardından.
Kafede oturduğunuz sırada birinin yanınıza gelip 'Sizi hiç tanımıyorum ama yazılarınıza bayılıyorum' demesinin nasıl bir his olduğunu anlamanıza imkan yok.
Başlarda yazıların ne kadar okunduğunu gösteren sayacın başında saatlerce beklerdim. 10 kişi okursa o gün mutluluktan uçardım.
Bu gün, tam beş yıl sonra yine aynı sayacın başında binlerce kişinin yazılarımı okuyup yorumlarını mail olarak atmasını bekliyorum.
Belirli günler ve haftalarda kompozisyon yazıp yarışmalarda derece yapan o kızdan blogunun başında mutluluktan havalara uçan kıza ulaşana kadar çok şey değişmiş hayatımda.
Yazmayıda, bu denli okunmayıda çoculuğumdan beri yanımdan ayırmadığım kitaplarıma borçlu olduğumun farkındayım.
Ben yazıyorum, siz okuyosunuz.

Bu satırlar beş senedir her yazımda yanımda olan, hayallerime ortak olup onları çoğaltan binlerce okuyucuma teşekkür amaçlıdır.
Beş sene boyunca ben anlattım, siz dinlediniz.
Ben büyüdüm, siz izlediniz.
İyi ki satırlara dökebilmişim içimdekileri ve iyi ki ulaşabilmişim sizlere.
Her yeni yazıyı aynı heyecanla okumanız dileğiyle..